K12net English
Bursa İli Hakkında

Tarih

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Bursa’da tarih, her bir yeni buluntuyla binlerce yıl eskiye götürülüyor. Bursa ve civarında M.Ö. 5000’li yıllardan itibaren çeşitli yerleşimlerin olduğu biliniyor (Ilıpınar). Nilüfer bölgesinde Akçalar Aktopraklık mevkiinde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında da tarih öncesi döneme ait ilk çiftçi topluluklarının yaşam izlerine rastlanmıştır. Bu bölgenin M.Ö. 6300 yıllarından M.S. 2. yüzyıla kadar iskân edildiği anlaşılmaktadır. Aktopraklık özellikle ilk çiftçi toplulukların ortaya çıkışı ve Anadolu’dan Avrupa’ya yayılımı konusunda kritik bir öneme sahiptir. Fakat yöreye ait kesin bilgiler M.Ö. 7. yüzyıla dayanmaktadır. Apemeia (Mudanya) ve Kios (Gemlik) iskeleleri bu dönemde oluşmuştur. M.Ö.7. yüzyıldan sonra bölgeye Bithynler göç ettiğinden buraya Bitinya adı verilmiştir. Antik kaynaklar Bursa’nın kurucusunu I. Prusias (M.Ö. 232-192) olarak göstermektedir. Bugünkü Hisar içinde bir pazar yeri olarak kurulan Bursa, Roma çağında Prusa ad Oliympium (Olympos Bursası) adını alır. İmparator Justiniaus (527-565) zamanında Pythia’da (Çekirge’de) yeni hamamlar yaptırılmıştır. Prusa (Bursa) 1204-1261 yılları arasında Nikaia’a (İznik’e) bağlı sönük bir tekfurluktur. Türklerin Bursa bölgesine ilk kez 1081 yılından sonra geldikleri bilinmektedir. İznik, 1075-1096 yıllarında Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkentliğini yapmıştır. 1096 yılında ise bölge Haçlıların eline geçer. 1204 yılında Theodor Laskaris’in kurduğu İznik Bizans’ı, varlığını 1261 yılına kadar sürdürdükten sonra Bursa yeniden imparatorluk topraklarına katılır. Bursa tarihteki asıl gelişimini Türklerin bölgeye yerleşmesi ve kenti devlet merkezi yapması sonucu göstermiştir. 27 Temmuz 1302 yılında Yalova’da Bizans İmparatorluk kuvvetlerini yenen Osman Gazi bir yıl sonra Yenişehir Ovası çıkışında üzerine gelen Tekfurları da dağıtınca Bursa ve çevresi Türkmenlere açılmıştır. Aynı yıl Kestel ve Kite Ovası (Ürünlü ve çevresi) fethedilerek bölge şenlendirilmiş, Bursa kuşatılmıştır. Bu sırada Osman Gazi, Balabancık ve Gazi Aktimur Hisarlarını inşa ettirmiştir. 1321’de Mudanya, Gemlik ve Orhaneli Osmanlı topraklarına katılmıştır. 6 Nisan 1326’da Osman Gazi’nin oğlu Orhan Bey tarafından Bursa fethedilmiştir. Orhan Gazi (1326-1362) fetihten sonra ilk Osmanlı parasını Bursa’da bastırmış ve kenti Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti yapmıştır. Bursa fethedildiği sırada, surlarla çevrili dört kapılı hisar içinden ibaret küçük bir şehirdi. Önce surların içi imar edilerek hamamlar, medreseler, camiler inşa edildi. Artan nüfus ve çevresel üretimin pazar ihtiyacı üzerine Orhan Gazi, şehri hisarın dışına çıkararak Orhan Gazi Külliyesi’ni ve Tahte-l kale (Tahtakale) semtini kurdu. Orta Anadolu’dan gelen Türkmen aileler ve özellikle Ahiler kente yerleştirildi. Bu arada kenti bir kültür merkezi haline getiren sanatkarlar, ulema ve özellikle tasavvuf erbabı da Bursa’ya nitelik kazandırdılar. Orhan Gazi’nin vefatından sonra devletin başına geçen Murad Hüdavendigar (1362-1389) şehri batıya, Çekirge’ye doğru genişletmiştir. Çekirge’de yaptırdığı külliye, üst katı medrese olarak kullanılan cami, imaret, hamam ve türbeden oluşuyordu. Sultan I. Murad 1363 yılında başkenti Edirne’ye taşısa da Bursa’nın “payitaht” olma özelliği devam etmiştir. Balkanlardaki gelişmeler sırasında Edirne geçici merkez olarak kullanılmıştır. Bursa’da en büyük gelişme Sultan Yıldırım Bayezid (1389 -1402) zamanında gerçekleşmiştir. 1399 yılında Ulu Cami inşa edilmiş, Yıldırım Külliyesi ile şehrin doğu tarafı da imar edilmeye başlamıştır. 1402 yılındaki Ankara Savaşı’nda Sultan Yıldırım Bayezid’ın yenilmesi üzerine Bursa Timur’un eline geçmiş, şehir tahrip edilmiştir. 1402- 1413 yılları Osmanlı tarihinde “Fetret Devri” olup taht kavgaları ile geçmiştir. Bu dönemde Mehmet Çelebi Amasya’da, İsa Çelebi Balıkesir ve Bursa çevresinde, Süleyman Çelebi Trakya’da kendi hükümdarlıklarını ilan etmiş, sonunda Çelebi Mehmed (1413-1421) sultan olmuştur. Yeşil Cami ve yanındaki medrese, hamam, imaret ve Bursa’nın simgesi olan Yeşil Türbe de bu devirde yapılmıştır. II. Murad döneminde (1421-1451) oluşan Muradiye semtinde yaptırılan külliye zamanla türbeler bölgesi halini almıştır. Fatih Sultan Mehmed’in, İstanbul’u fethetmesinden sonra başkentin İstanbul’a taşınmasına rağmen Bursa’ya olan ilgi tamamen bitmemiştir. Bursa 17. yüzyıl kayıtlarında bile “Daru’s-saltanat-ı Kadime” (eski payitaht) olarak geçer. Osmanlı’yı kuran şehir Bursa’da günümüzde ilk altı padişahın türbesi vardır. Tophane’de Osman Gazi ve Orhan Gazi, Çekirge’de Sultan Murad Hüdavendigar, Yıldırım’da Sultan Yıldırım Bayezid, Yeşil’de Sultan Çelebi Mehmed, Muradiye’de Sultan II. Murad’ın türbeleri bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk 200 yıllık döneminde Bursa kısa zamanda büyük gelişmeler göstermiştir. 15. yüzyıldan itibaren ipek ve baharat ticaretinin merkezi olan Bursa’da Sultan II. Bayezid devrinde Koza Han ve Pirinç Hanı, Kanuni Sultan Süleyman devrinde Yeni Kaplıca gibi eserler yapılmıştır. Bursa, medreseleri ile bilim ve kültürün, güçlü ekonomisiyle de ticaretin merkezi olmuştur. Başkentin önce Edirne’ye sonra İstanbul’a taşınması Bursa’yı bir nebze olsun geri plana atsa da, 19. yüzyılda da Osmanlı İmparatorluğu’nun gözde kentlerinden olmaya devam etmiştir. Sultan Abdülmecid’in 1814 yılında Bursa ‘yı ziyaretinden sonra kentte imar faaliyetleri de artmıştır. Bursa imparatorluğun son yıllarında bir müddet Hüdavendigar Vilayeti’nin merkezliğini de yapmıştır. I. Dünya Savaşı’ndaki yoksulluk ve sıkıntıdan nasibini alan kent, 8 Temmuz 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. Bursa’nın işgali Türkiye Büyük Millet Meclisi’de büyük üzüntüyle karşılanmış ve meclis kürsüsü bir puşide-i siyah (siyah örtü) ile örtülmüştür. Bu kara örtü Bursa’nın işgal altında kaldığı iki yıl, iki ay ve iki gün süresince kürsüden indirilmemiştir. 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Yunan ordusunun bozguna uğrayıp Anadolu’yu terk etmesinin ardından 10 Eylül gecesi 3. kolordu askerleri kente girerek 11 Eylül günü Bursa’yı Yunan işgalinden kurtarır. Yunanlıların çok büyük tahribat yaparak çıktığı Bursa zamanla yaralarını sararak Cumhuriyet devrinin önemli sanayi şehirlerinden biri olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet döneminde 18 kez Bursa’yı ziyaret etmiştir. 17 Ekim 1922 tarihindeki ilk ziyaretini de Gazi Başkomutan olarak İsmet Paşa, Kazım Karabekir Paşa ve Fevzi Paşa ile 12 gün Bursa’da kalmışlardır. Bu günlerde Şark Sineması’nda İstanbul’dan ziyarete gelen kadın ve erkek öğretmenlere ünlü söylevini vermiştir. Atatürk Bursa’da devlet tarafından kurulan Merinos Fabrikası ile Gemlik Suniipek Fabrikası ile özel sektör girişimi olan İpek İş Fabrikası’nın açılışlarına da katılmıştır. Bursa’ya geldiğinde kaldığı Atatürk Köşkü ve Hünkar Köşkü’nde kullandığı oda ve eşyalar ise müzede sergilenmektedir. Bursa için Cumhuriyet döneminin en önemli olaylarından biri mübadeledir. Kurtuluş savaşından sonra Yunanistan’dan gelen mübadillerle, Bulgaristan’dan 1950 ‘li yıllarda başlayan ve 1989 yılında göç dalgası olarak gelen nüfusla; Anadolu’dan gelen göçler birleşince Bursa büyük bir kültürel zenginliği de bünyesinde toplamıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında bir tarım kenti olan Bursa, coğrafi konumunun verdiği avantaj ve halkın girişimci yapısıyla özellikle tekstil, otomotiv ve yan sanayilerinin merkezi olmayı başarmıştır. Günümüzde ise, restore edilerek hizmete sunulan tarihi eserleriyle, güçlü üniversitesinin sahip olduğu bilimsel kapasitesi ve nitelikli eğitim altyapısı ile kültür, tarih, turizm ve sanat alanında hızla gelişmektedir.

Coğrafya

Bursa, 40 derece boylam ve 28 - 30 derece enlem daireleri arasında Türkiye’nin kuzeybatısında ve Marmara Denizi’nin güneydoğusunda yer alır. Doğuda Bilecik, Adapazarı, kuzeyde İzmit, Yalova, İstanbul ve Marmara Denizi, güneyde Eskişehir, Kütahya, batıda Balıkesir illeriyle çevrilidir. Toplam 11 bin 027 kilometrekarelik alana sahip olan Bursa’nın 17 ilçesi (Büyükorhan, Gemlik, Gürsu, Harmancık, İnegöl, İznik, Karacabey, Keles, Kestel, Mudanya, Mustafakemalpaşa, Orhaneli, Orhangazi, Yenişehir, Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım), 230 beldesi ve 659 köy yerleşimi vardır. Kuzeyde Marmara Denizi 135 kilometrelik bir kıyı şeridi oluşturmaktadır. Kentin 2007 yılı sayım sonuçlarına göre nüfusu 2.439.876’dır. Karacabey, Orhangazi, İznik, İnegöl, Bursa, Yenişehir gibi ovaları; plato ve yüksek olmayan dağları, Uluabat ve İznik gölleri ve diğer göletleri; Nilüfer, Deliçay, Göksu; Kemalpaşa Çayı gibi akarsuları ile zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Toplam alanın yüzde 17’si ovalarla kaplıdır. Yine batı Anadolu’nun en yüksek dağı olan Uludağ (2543 m) Bursa sınırları içerisindedir. Denizden yüksekliği 155 metre olan Bursa, genelde ılıman bir iklime sahiptir. Ancak, iklim bölgelere göre de değişiklik göstermektedir. Kuzeyde Marmara Denizi’nin yumuşak ve ılık iklimine karşılık güneyde Uludağ’ın sert iklimi ile karşılaşılmaktadır. Şehrin en sıcak ayları Temmuz - Eylül, en soğuk ayları ise Şubat - Mart’tır.

Üretim

Cumhuriyet dönemiyle birlikte sanayileşmenin ve üretimin merkezi haline gelen Bursa, var olan ticaret geleneğini de geliştirerek bugünlere aktarmayı başarmış bir şehirdir. Aralarında Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesinin de yer aldığı 13 sanayi, 19 küçük sanayi bölgesine sahip olan kent, 1 serbest bölge ve yine sanayie hizmet veren bir de teknoloji geliştirme merkezine sahiptir. Türkiye’nin ikinci büyük ihracatçı birliklerine sahip olan Bursa’da üretim tekstil, otomotiv, otomotiv yan sanayi, hazır giyim, konfeksiyon, makine ve metal sanayii, kuru-yaş ve dondurulmuş gıda, tarım ve hizmet sektöründe yoğunlaşmıştır. Türkiye’nin en önemli otomotiv fabrikaları Bursa’da yer almaktadır. Maliye Bakanlığı’nın 2008 yılı verilerine göre Bursa, ülke ekonomisine sağladığı bütçe gelirleri açısından İstanbul, Ankara, Kocaeli ve İzmir’den sonra 5. sırada yer almaktadır. İşyeri ve çalışan sayılarına göre Bursa, Marmara Bölgesi’nde İstanbul’dan sonra 2. sırada bulunmaktadır. Türkiye’de kişi başına yurt içi gelir ortalaması 12.119 ABD dolar iken Bursa’da kişi başına yurt içi gelir ortalaması 2007 yılında 15.948 ABD dolar olarak hesaplanmıştır.

Tarım

Bursa verimli ovalarıyla da ülke tarımında çok önemli bir yere sahiptir. Hemen hemen her türlü meyve ve sebzenin yüksek kalitede üretildiği Bursa’da, tarım ürünleri hem iç piyasa hem de ihracatın gözdesi durumundadır. Bursa kara inciri, şeftali, kiraz, çilek, kestane, elma başta olmak üzere, Bursa’da üretilen meyvelerin büyük bir bölümü ihraç edilmektedir. Son yıllarda uygulanan projelerle özellikle dağ yöresi olarak adlandırılan Harmancık, Büyükorhan, Orhaneli ve Keles yöresi ile Karacabey, Mustafakemalpaşa, Yenişehir ve İznik’te hayvancılıkta da önemli bir atılım sağlanmıştır. Bursa doğal kaynaklarıyla eşsiz bir coğrafya üzerine kuruludur. Asırlardır ayakta duran İnkaya Çınarı, Kavaklı Çınar, Koğukçınar, Ağlayan Çınar gibi onlarca doğal abide, Ayvaini ve Oylat gibi mağaraları, Saidabat ve Suuçtu şelaleleri kentin dört yanında ziyaretçilerini yüzyıllardır büyülemeye devam etmektedir.

Ulaşım

Bursa kara, hava ve deniz yolu ile diğer kentlere bağlanmaktadır. Kentin karayolu ile 3 farklı giriş ve çıkışı bulunmaktadır. Doğu yönünde Ankara, Eskişehir, batı yönünde İzmir ve kuzey yönünde ise Yalova ve İstanbul kentlerine bağlanmaktadır. 2000’li yılların başında bir bölümü yapılan Bursa çevreyolu kent trafiğinde önemli bir rahatlama sağlarken, Körfez Geçiş Köprüsü ve İzmir bağlantısının yapılmasıyla birlikte otoyolun önümüzdeki dönemde tamamlanması beklenmektedir. Bursa’da halen biri faal durumda iki havaalanı bulunmaktadır. Yenişehir Uluslararası Havaalanı yurtiçi ve yurtdışı yolcu ve kargo taşımacılığına açıktır. Bursa Havaalanı ise ulaşıma kapalıdır. Bursa Güzelyalı Feribot İskelesi ve Gemlik Limanı ile deniz ulaşımına da sahip bir kenttir. Hızlı feribot ve deniz otobüsü ile İstanbul’a ulaşmak mümkündür. Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali kentin kuzey girişinde yer almaktadır ve çevre yolu ile bağlantılıdır. Kent içi toplu ulaşımda ise otobüs, minibüs ve raylı sistem kullanılmaktadır.

İnanç

Farklı dinlerin yüzyıllar boyu yan yana hüküm sürdüğü, medeniyetlerin komşuluk ettiği Bursa’da, müslümanlar, yahudiler ve hıristiyanlar kendilerinden bir şeyler bulur, atalarından kalan hatıralara dokunmanın hazzını yaşar. Bursa, müslümanlar için evliyalar şehri olarak adlandırılır. Bursa’nın ilçesi olan İznik Hristiyanlar için 3. kutsal kenttir. Medeniyetlere beşiklik eden, 3 imparatorluğun merkezi olan Bursa’da gezginler; kiliseler, medreseler, sinegoglar, külliyeler, camiler, kaleler kısacası tarihte yaşanmış ne varsa onu görür ve yaşar. Osmanlı İmparatorluğu’na hükmetmiş 6 padişahın ebedi istirahata çekildiği Bursa, padişahlar ve evliyalar şehri olarak da adlandırılır. Modern Bursa Tüm tarihi kültürel değerlerinin yanı sıra Bursa, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en modern şehirlerinden birisidir. Türkiye’nin en büyüğü olan Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi, Uludağ Üniversitesi, Avrupa’nın en modern sebze hali, modern alışveriş ve eğlence merkezleri ile Bursa her dönem olduğu gibi bugünde Türkiye’nin öncü illerinin başında yer alır. Çevre yönetimi, ulusal ve uluslararası festivaller, sempozyum ve kongreler, tarihe mal olmuş isimler Bursa’yı çok özel bir yere taşır.